Budapeşte'de Osmanlı İzleri, Kahramanlar Meydanı


12 Ekim 2013 sabahı Atatürk Havalimanına erken bir saatte 05:45 taksi ile yola koyulduk. Havalimanında pasaport kuyruğunda 1 saat beklemenin dışında, ki bir bayram yolculuğu için normal sayılabilir, zahmetsizce kendimize uçağa atıverdik.Uçağımız THY'nin yeni Airbus tipi uçaklarındandı ve normal uçuş süresinden daha kısa bir sürede Budapeşte Havalimanına iniş yapabildik. Bir bayram seyahati için iyi bir başlangıç yaparak bavullarımızı da çok beklemeden alarak otelimizin yolunu temiz bir Neoplan otobüsle rehberimiz Kıvanç Öner eşliğinde tuttuk. Kaptanımız Roman tecrübeli biraz soğuk fakat kurallara uyan disiplinli bir şoför.
İlk durağımız Kahramanlar Meydanı Macarca Hösök Tere olarak adlandırılan bu meydanda tarihte adını hatırladığımız tanıdık şahsiyetlerin de heykellerinin bulunduğu çok geniş bir meydan . Meydana ilerlerken yaya geçitlerinde ışık olmamasına rağmen yola atlayan tüm yayalara araçların durmasını acayip yadırgadık.. Fakat bu duruma daha sonra iyice alıştık.Macaristan'ın tarihi, Osmanlı tarihi ile iç içe. Tüm müzelerindeki en önemli unsur, Türklerle olan savaşları. Heykelleri dikilen kahramanlarının da büyük kısmı, bir şekilde Osmanlı tarihinde yer alıyor. Budapeşte’ye giden herkesin mutlaka ziyaret ettiği yerlerin başında bu geniş meydan gelir. 

Macarların, bugün sahip oldukları topraklara gelip yerleşmelerinin ve burayı yurt edinmelerinin 1000.yılı anısına 1896 yılında inşaatına başlanan bu alan anıtların inşası 1929 yılında tamamlanmıştır.

Meydanın ortasındaki anıtı üç temel parçaya ayırarak incelemek mümkündür. Bunlardan birincisi, meydanın ortasında yerde bulunan anıt mezardır. Etrafı bir zincir ile çevrili olan anıt mezar ‘Cenotaph’ olarak adlandırılır. Yarısı Latince yarısı ise Yunanca kökenli olan bu kelime, ‘Boş Mezar’ anlamına gelir ve içinde herhangi bir gömü yoktur.

Yapı, ulusun bağımsızlığı ve halkın özgürlüğü için hayatını veren kahramanlara adanmıştır.



 
Boş mezarın hemen arkasında, yüksek bir kaide görülür. Kaidenin üzerinde yüksek kolonun üzerinde, bir elinde Macar Krallığı’nın ilk kralı olan ve daha sonra azizlik mertebesine yükseltilen İstvan’ın (Aziz Stephan)’ın kutsal olarak kabul edilen Macaristan tacı, diğer elinde ise Piskoposluk hacı taşıyan Cebrail bulunur. Kolonun hemen altında ise, atlara binmiş olarak yedi kişinin heykeli yer alır. Bu kişiler, Macar halkını Karpatlar’a getiren ve Macar halkının kurucuları olarak kabul edilen yedi kabilenin liderleridirler. En önde bulunan kişi, Macarların büyük prensi olan Arpad’dır. Solunda ve sağında ise diğer kabilelerin liderleri olan Elod, Ond, Kond, Tas, Huba ve Teteny yer alır.

Bu heykellerin ardında ise, birer kanat şeklinde sola ve sağa doğru yerleştirilmiş, öndeki kaide ve heykellerle bir bütünlük sağlayan iki adet kolonlu yapı bulunur. Her bir kanatta 7’şer adet olmak üzere Macar tarihinde önemli roller almış olan 14 önemli kişinin heykelleri bu kolonların arasında yer alır.

Soldan sağa doğru kolonlarda yer alan kişiler:
01. I.Stephan (Istvan)
02. I.Ladislaus
03. Coloman
04. II.Andrew
05. IV.Bela
06. I.Charles
07. I.Louis
08. Janos Hunyadi
09. Matthias Cornivus
10. Istvan Bocskay
11. Gabriel Bethlen
12. İmre Tököly
13. II.Francis Rakoczi
14. Lajos Kossuth

Heykellerin yer aldığı kolonlu yapıların üzerinde, her birinde ikişer adet olmak üzere toplam dört adet daha anıt heykel yer alır. En solda elinde tırpan tutun bir heykel ve tohum atan bir kadın heykeli görülür. Bu figür çalışma ve bolluğu sembolize eder. Tam en sağda ise yine elinde bir heykel tutan bir adam ve yine elinde nişan şeridi tutan bir kadın heykeli görülür. Bu heykeller ise bilgi ve zaferi sembolize eder.

Kolonlu yapının orta kısmında ise yüzleri birbirine bakan ve savaş arabaları içinde betimlenmiş iki kadın figürü görülür. Soldaki kadın elinde savaş sembolü olan bir yılan görülürken, diğer kadını elinde ise barışın sembolü olan palmiye görülür.
 
Resimdeki heykel Kral Hunyadi Janos'a ait. 1444'de Varna'da Haçlı ordusu ile 2. Murad'ın karşısında canını zor kurtararak kaçar. Kral 1. Lazlo'nun bu savaşta ölmesi üzerine 1446'da V.Lazlo'nun çocuk yaşta olması sebebiyle kral naibi olarak 1456'ya kadar Macaristan'a hükmeder. 1454'da Osmanlı ordusunun, Belgrad'ı kuşatmasında yaptığı savunma ile şehrin alınmasını engellediği için ulusal kahraman sayılır.
Resimdekiler sırasıyla soldan sağa Imre Tököly, Ferenc Rakoczi ve Lajos Kossuth


Imre Tököly 'nin yaşamı da Osmanlı ile iç içedir. Erdel Prensi'dir. Habsburg'lara düşman olduğu için veziriazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın himayesine girmek ister. 1681'de Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın izni ile kendisine Orta Macaristan krallığı verilir. Osmanlı ordusunun yanında Avrupa'nın kutsal ittifak devletlerine karşı savaştı. Almanları bozguna uğrattı. Zenta yenilgisinden sonra Osmanlı'ya sığındı. İzmit'te ikamet etti. Karlofça görüşmelerinde Avusturya ısrarla istediyse de Osmanlı, onu iade etmedi. 1705'de İzmit'te öldü. Kullandığı mühürde "Muin-i Ali Osman'a itaat üzereyim emre, Kral-ı Orta Macar'ım ki namım Tökeli İmre" yazardı.

http://old.celebi.com.tr/pdf/sayi18/09_turkmacar.pdf
 
II. Ferenc Rákóczi (Borsi, 27 Mart 1676 - Tekirdağ, 8 Nisan 1735) Macar bağımsızlık hareketinin önderidir. 1704-1711 yılları arasında Erdel prensi olarak görev yapmıştır.
Ferenc Rákóczi, Erdel'in soylu Macar ailelerinden birine mensuptu, babası I. Ferenc Rákóczi 1652-1659 arasında Erdel prensi olarak görev yapmıştı.
Rákóczi, 1700 yılında Habsburg Hanedanı'na karşı yapılacak olası bir Macar bağımsızlık savaşı için Fransa'nın desteğini aldı. Bununla birlikte, Avusturya istihbarat servisinin bu konudan haberdar olması sonucunda tutuklandı ve hapsedildi. Ölüm cezasına çarptırılacağı kesinleşince hapisten kaçtı ve Polonya'ya iltica etti. 1703 yılında Avusturya ordusunun büyük bir kısmının İspanya Veraset Savaşları nedeniyle Macaristan'dan çekilmesi sonucunda bir Macar bağımsızlık savaşı olanağı doğdu. Ferenc Rákóczi Polonya ve Fransa desteğiyle Macaristan'a geri döndü. 1703 yılında başlayan bağımsızlık savaşını takiben Rákóczi II. Ferenc Rákóczi' adıyla Erdel prensi ünvanını aldı. 1705'te ise Széchény şehrinde toplanan asiller meclisi tarafından Macaristan prensi ilan edildi. 1708 Trenčín Savaşı'nda Macar bağımsızlıkçıların Avusturya kuvvetleri karşısında yenilmesi, bağımsızlık yanlılarının imparatorla bir anlaşmaya varma çabasına girmesine neden oldu. Bu çerçevede 1711 yılında barış görüşmeleri başladı, ancak Rákóczi güvenlik önlemi olarak Macaristan'ı terk ederek Polonya'ya hareket etti. Rákóczi'nin yokluğunda isyancılar ve Avusturya temsilcileri arasında Szatmár barışı imzalandı (1711) ve Rákóczi önderliğinde başlatılan bağımsızlık savaşı sona erdi. Bu yıldan itibaren Rákóczi'nin sürgün yılları başladı.
1711-1717 yılları arasında sırasıyla Polonya, İngiltere ve Fransa'da yaşadı. 1715'te ise Osmanlı Devleti'nin davetini kabul ederek Osmanlı topraklarına yerleşti. 1718'de Osmanlı Devleti ve Avusturya arasında imzalanan Pasarofça Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'na iltica eden Macar mültecilerinin güvenliği güvence altına alındı. Rákóczi yandaşları ile birlikte Tekirdağ'a yerleştirildi. 1735 yılında Tekirdağ'da öldü. Naaşı İstanbul'daki Saint Benoit lisesi şapeline yerleştirildi. Macar hükümetinin kararıyla naaşı 1906 yılında Macaristan'a nakledildi ve Kassa (günümüzde Slovakya sınırları içindeki Košice) şehrindeki katedrale yerleştirildi.
Tekirdağ'da oturduğu ev aynı adla müze olmuştur. Tekirdağ sahilinde günümüzde hala bakımlı bir şekilde durmaktadır. Ayrıca Tekirdağ'da adına yapılmış bir çeşme bulunmaktadır.

Kossuth Evi Müzesi (Macar Evi olarak da bilinir), Kütahya'da 1982'den beri ziyarete açık olan bir 18. yy Türk evidir. Bu evde 1850-1851 yıllarında yaşamış olan Macar Özgürlük Savaşı önderlerinden avukat Lajos Kossuth'a ait özel eşyalar ve Macar kültürü ile ilgili objeler sergilenir. Kossuth, Macaristan için hazırladığı anayasa taslağı metnini bu evde kaleme almıştır.
Müze, Börekçiler Mahallesi Macar Sokak'ta yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'na sığınarak bu evde ailesi ile birlikte 1 yıl yaşayan Lajos Kossuth, Türkçe bir gramer kitabı yazmıştır. Müzede, yazdığı gramer kitabının fotokopileri, müzik aletleri, tütün kıyacağı, tabaka gibi objeler, 18. yy'dan kalma bir piyano, porselen yemek takımları ve Budapeşte’nin eski fotoğrafları ile klasik Türk evine ait etnoğrafik eserler görülebilir.
2 katlı ve 7 odalı müze-ev, bahçe içindedir ve sokağa penceresi yoktur. Selamlık bölümünün bulunduğu birinci katta yemek odası, yatak odası ve çocuklara ait bir oda ile çalışma odası yer alır. Odaların içerisinde yerli dolaplar, yüklükler, şömine, oyma şerbetlik, raflar ve sedirler bulunmaktadır.
1849'da ülkesinin bağımsızlığını ilan eden ve Macaristan'ın "geçici" sıfatıyla da olsa ilk cumhurbaşkanı olan Lajos Kossuth, Avusturya'ya karşı verilen savaşı Rusya'nın Avusturya yanında savaşa girmesi üzerine kaybetmiş ve Kütahya'ya sürgün edilmişti. 1851 yılında bir Amerikan Savaş gemisi ile ülkeyi terk edinceye kadar bu evde yaşamıştır. Macar Özgürlük Savaşı'nın yıl dönümünde müzede düzenlenen törenle anılmaktadır.

Kaynaklar:
Rehberimiz Sn. Kıvanç Öner'e anlatıları ve verdiği değerli bilgiler için teşekkür ederim.
http://www.geocat.com.tr/kitalar.php?act=GEZILECEKYER&ref=40&gListRef=13
http://tr.wikipedia.org/wiki/II._Ferenc_Rako%C3%A7i
http://old.celebi.com.tr/pdf/sayi18/09_turkmacar.pdf

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Budapeşte'de Bir Akşam: Gulaş ve Çigan Müziği

Macaristan'da Ortaçağ İzleri